İyi bir insan olma arzusu, çoğu kişinin yaşamında önemli bir rol oynar. Ancak, bu arzunun doğru şekilde yönlendirilmesi gereklidir; zira sadece “desinler” yani başkalarının takdirini kazanmak için hareket etmek, gerçekten iyi bir insan olma yolunda bir engel teşkil edebilir. Bu yazıda, psikolojik perspektiften, iyi bir insan olmanın ne anlama geldiğini ve “desinler” için yaşamanın birey üzerindeki olumsuz etkilerini ele alacağız.
İyi Bir İnsan Olmak Ne Anlama Gelir?
İyi bir insan olmak, genellikle başkalarına karşı nazik, yardımsever ve adaletli davranmakla ilişkilendirilir. Psikolojik açıdan bakıldığında, bu davranışların altında yatan motivasyonlar önemlidir. İyi davranışlar, içsel bir motivasyondan (kendi değer ve inanç sistemimize göre hareket etmek) veya dışsal bir motivasyondan (başkalarının onayını ve takdirini kazanma arzusu) kaynaklanabilir.
“Desinler” İçin Yaşamak ve Psikolojik Etkileri
- Dışsal Motivasyonun Kısıtlılıkları: “Desinler” için yaşamak, dışsal motivasyona dayanır. Dışsal motivasyon, başkalarının onayı gibi dış faktörler tarafından yönlendirildiğinde, bireyin davranışları kendi öz değerlerinden ziyade bu faktörlere bağlı hale gelir. Bu durum, kişinin özgünlüğünü ve kendine özgü kimliğini zayıflatabilir.
- Özsaygı Üzerindeki Etkileri: Başkalarının onayını sürekli arzulamak, bireyin özsaygısını dışsal onaylara bağlı hale getirebilir. Bu, uzun vadede özsaygıyı zayıflatabilir çünkü birey kendi değerini sürekli dış faktörlere endeksler.
- Psikolojik Bağımlılık: “Desinler” şeklinde yaşamak, psikolojik bir bağımlılık yaratabilir. Birey, sürekli olarak dış onay ve takdir beklediğinde, bu durum ruhsal bağımsızlığını kaybetmesine ve karar verme süreçlerinde başkalarına bağımlı hale gelmesine yol açabilir.
- İçsel Tatminin Eksikliği: Dışsal motivasyonla hareket etmek, genellikle içsel tatmin duygusunu azaltır. Gerçek mutluluk ve tatmin, kendi içsel değerlerimiz ve inançlarımız doğrultusunda hareket ettiğimizde ortaya çıkar.
Gerçekten İyi Bir İnsan Olma Yolu
- İçsel Motivasyon: İyi bir insan olmanın temeli, içsel motivasyonla hareket etmektir. Bireyin kendi değerleri, inançları ve etik normlarına göre hareket etmesi, daha otantik ve anlamlı bir yaşam sürmesini sağlar.
- Empati ve Şefkat: Başkalarına karşı empati ve şefkat göstermek, gerçekten iyi bir insan olmanın temel taşlarındandır. Bu davranışlar, içten gelen bir arzu ve başkalarının iyi oluşunu gerçekten önemseme temeline dayanır.
- Öz-refleksiyon ve Kişisel Gelişim: Kendi davranışlarını ve motivasyonlarını düzenli olarak gözden geçirmek, bireyin gerçekten iyi bir insan olma yolunda ilerlemesine yardımcı olur. Öz-refleksiyon, kişisel değerlerimiz ve hedeflerimizle uyum içinde olup olmadığımızı anlamamızı sağlar ve bu süreçte kendimizi geliştirmemize olanak tanır.
Gerçekten İyi Bir İnsan Olmanın Psikolojik Faydaları
- İçsel Uyum ve Bütünlük: Kendi değer ve inanç sistemimize uygun hareket etmek, içsel bir uyum ve bütünlük hissi yaratır. Bu durum, bizi psikolojik olarak daha sağlam ve kararlı kılar.
- Bağımsızlık ve Özgünlük: Kendi değerlerimize göre hareket etmek, dış etkenlerden bağımsız bir özgünlük kazandırır. Bu özgünlük, bireyin kendine olan güvenini ve diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurma kapasitesini artırır.
- İlişkilerde Sağlık ve Samimiyet: İçsel motivasyonlarla hareket etmek, ilişkilerde daha samimi ve sağlıklı bir dinamik yaratır. Başkalarına karşı gerçekten empatik ve şefkatli olmak, bu ilişkilerin daha derin ve anlamlı olmasını sağlar.
- Psikolojik Esenlik: İyi bir insan olmanın getirdiği içsel tatmin, psikolojik esenliği artırır. Kendi değerlerimize uygun davranışlar sergilediğimizde, yaşamdan aldığımız tatmin duygusu artar ve bu da genel mutluluğumuzu ve yaşam kalitemizi yükseltir.
İyi bir insan olmak, “desinler” için yaşamaktan çok daha fazlasını gerektirir. Bu, bireyin kendi içsel değer ve inançlarına sadık kalmasını, empati ve şefkatle hareket etmesini ve öz-refleksiyon yoluyla sürekli kendini geliştirmesini içerir. Gerçekten iyi bir insan olmanın yolu, başkalarının onayını ve takdirini aramaktan ziyade, kendi öz değerlerimize uygun bir yaşam sürmekten geçer. Bu yol, hem bireysel hem de toplumsal anlamda daha sağlıklı ve tatmin edici bir yaşamın kapılarını aralar.